Mustafa Özer

Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF), İktisat Bölümü öğretim üyesi olan Prof. Dr. Mustafa Özer, lisans öğrenimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü’nde tamamladı. Özer, 1985 yılında mezun olduğu bölüme araştırma görevlisi olarak atandı. Arkasından devlet bursu ile gönderildiği ABD’nin Massachusetts eyaletinin Boston kentinde bulunan Northeastern Üniversitesi’nde ¨Para ve Finans¨ alanında yüksek lisans yaptı ve buradan yüksek onur derecesi ile mezun oldu. Türkiye’ye döndükten sonra doktorasını Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı. 1999 yılında doçent ve 2005 yılında da profesör oldu. Mustafa Özer’in temel uzmanlık alanları, ekonometri, iktisadi krizler, dışa açık makroiktisat, para ve finans, Türkiye ekonomisi ile konjonktür dalgalanmalarıdır. Krizler ve konjonktür dalgalanmaları konusunda iki kitabı ve editörlüğünü yaptığı Türkiye ekonomisi kitapları vardır. Mustafa Özer uzmanlık alanları ile ilgili yurt içi ve yurt dışında 100’ün üzerinde makale yayımlamıştır. Halen çok sayıda yurt içi ve yurt dışı dergilerde editör ve hakem olarak katkı vermektedir. Ayrıca çok sayıda uluslararası konferansa ya bildiri ile ya da davetli konuşmacı olarak katılmış ve katılmaya devam etmektedir.
Köşe yazarları

2021 verileri rekorlara ve zirvelere doymuyor

“Yeni Model” ve “rekabetçi kur” söylemlerine karşın aralık ayında dış ticaret açığı azalmak bir yana daha da arttı. Kurdaki rekor artışlara rağmen dış ticaret açığı aralıkta yüzde 45,9 artışla 6,6 milyar dolar oldu.

Köşe yazarları

Üçüncü çeyrek büyümesi ve ‘yeni iktisadi temenniler’

3. çeyrek büyüme rakamlarının da gösterdiği ve ima ettiği gibi sanayisi dışa bağımlı, yeni üretim kapasitesi, aş ve iş yaratacak yatırımları yapamayan, ağırlıklı olarak yükte ağır pahada ucuz mal üretip ihraç eden bir ülkede “kuru ve politika faizini” düşürerek “mucize yaratmanız” mümkün değildir.

Köşe yazarları

‘Beklentinin çok üstünde bir artış’ bile yetmez

Pandemiyi bahane ederek sermayenin ulusal gelirden aldığı payı arttıran, emeğin payını azaltan her türlü politikayı gözünü kırpmadan uygulayan iktidarın, işçimizi “ırgatlaştıracak” politikalardan vazgeçip, asgari ücretin ruhuna uygun olarak yeni asgari ücreti belirlemesi gerekir.